17 Ağustos 2009 Pazartesi
Denizlispor Maçının Ardından
Taraftarlar, Galatasaray resmi sitesinden yapılan çağrıya kulak asmamış, parçalı forma yerine mor formaları ile gelmişlerdi tribüne. Elano ise beklenilenin aksine ilk 18 yoktu. Frank Rijkaard, milli takımlarda forma giyen oyuncuları yedeğe çekerek şans bekleyen diğer milli oyunculara formayı vermiş ve Galatasaray komple yenilenmiş yerli defans hattı ile sahaya çıkmıştı.
Leo Franco için Ali Sami Yen'de oynayacak çoğu maç antreman havasında geçeceği benziyor. 90 dakika boyunca kalesinde çok fazla tehlike ile karşı kaşıya kalmayan file bekçisi kaleyi bulan tek şutta topu ağlarında gördü. Golde yapacağı fazla birşey yoktu, Bangura'nın çok güzel ortasına Angelov posterlik poz verip kafayı vurdu.
Emre Aşık ve Emre Güngör'den oluşan stoper hattının uyumu üst düzeydeydi. Emre Aşık için söylenecek pek fazla bir şey yok. Oyunu yıllanmış şaraptan bile daha keyif verici. Emre Güngör ise ilk toplara müdahelerinde gayet başarılıydı. Bir ara kasıklarını tutarak yerde kıvranırken taraftarların yüreklerini ağızlarına getirdi. Bu performansı ile sağlıklı bir Emre Güngör'ün Gökhan Zan'ı kesmesine şaşırmamalı. Sağda Uğur Uçar yıllardır özlenilen sağ bek hasretine son verecek gibi. Her ne kadar henüz hazır olmasa da 3 numarayı sahada görmek güzel. Bu gidişle Sabri kendisine sağ açık rotasyonunda gerilerde yer bulabilir. Volkan Yaman ise eline geçen fırsatı iyi kullanamadı. Kestiği ortaları isabetli olsa da oyuna katkısı, Kewell ile uyumu ve defanstaki müdaheleleri ile sınıfta kaldı. Taraftarlarca tepki alan tek futbolcu olan Volkan gidecekler listesinde kendisini bulabilir.
Mustafa Sarp defansif anlamda faydalı işler yapıyor. Orta sahadaki varlığı defans hattını rahatlatıyor. Oyunun hücum yönünü biraz daha geliştirirse çok daha faydalı olabilir. Barış her zaman ki çizgisindeydi ve yine süpriz pozisyonlar buldu. Rotasyonda ilk sıradaki oyunculardan, enerjisini daha ekonomik ve efektif kullanması gerekir.
Abdel Kader Keita, bu sene kapalı ve numaralı tribününe futbol ziyafeti çekeceğe benziyor. Belirli aralıklarla olsa da topla buluştuğu anlarda inanılmaz etkili. İkinci yarının başlarında hemen hemen topa hiç değmedi. İlk buluşmasında ise penaltı yaptırdı. Bu etkinliğini daha geniş zaman dilimine yayması halinde rakipler için başlı başına tehlike oluşturacak kapasite. Arda Turan, oyunun her yönüne etki eden performansına devam ediyor. Geçen senenin aksine, kondisyonu bu sene daha yukarılarda. Duran toplardaki etkinliğinin yanı sıra hava toplarında da gayet başarılı. Elano geldikten sonra Arda'dan daha çok kafa golü izleyebiliriz. Kewell iki penaltı golü dışında oyuna çok katılmadı. Varlığının bile pozitif etki yarattığı bir ortamda temposunu Arda ve Keita'nın seviyesine yaklaştırırsa Galatasaray pozisyon bulmakta zorlanmaz. Aydın Netanya maçının kredisini yemeye devam ediyor. Maça sonradan dahil olmasına rağmen çok tutuk bir oyun sergiledi. Bu istikrarsız performansına devam ederse rotasyonda yer bulması zorlaşır.
Geçen senenin gol kralı Milan Baros, ligde suskunluğuna devam ediyor. Arda Turan'ın golünde topa son dokunan Baros, istediği pozisyonları bulmasına rağmen yine golle buluşamadı. Kaçırdığı pozisyonlar sonrası stresli tavırları dikkat çekti. Nonda'nın bu performansı ile Çek forvetin kafasının üstünde Demokles'in kılıcı sallanmaya devam edecek gibi.
Ligdeki ikinci maçtan da 3 puanla ayrılan Galatasaray'ın 3-4 haftalık bir sürece ihtiyaç var. Devre arasında ısınan oyuncuların hepsinin milli takımlar seviyesinde olması Galatasaray için avantaj. Geniş kadrodan dolayı Rijkaard kritik dönemeçlerde rotasyona kolayca gidebilir. Şampiyonluk ve UEFA şarkıları sölemek için henüz erken gibi. Taraftar şampiyonluk havasına girsede takımın Rijkaard ve Neeskens'in kafasındaki futbolu 90 dakikaya yayması lazım, bunun içinde sabırlı olmak gerekiyor.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder