27 Şubat 2010 Cumartesi

Asker Kaçağı

Bay Başkan
Size bir mektup yazıyorum.
Umarım zamanınız olur da
Okuyabilirsiniz.

Celp kâğıtlarım geldi,
Çarşamba günü akşam olmadan
Cepheye gitmek için
Ayrılmalıymışım buralardan.

Bay Başkan
Gitmek istemiyorum.
Ben bu dünyaya
Zavallıları öldürmeye gelmedim.

Derdim sizi kızdırmak değil;
Ama yine de bilin ki
Kaçıyorum;
Gitmeyeceğim askere.

Doğduğum günden bu güne,
Babamın öldüğünü
Kardeşlerimin gidip de dönmediğini
Çocuklarımın ağladığını gördüm.

Annem de çok çekti,
Şimdi mezarda.
Ve gülüyor bombalara,
Ve gülüyor akreplere, kurtlara.

Tutsaktım
Çalmışlardı hayatımı,
Ruhumu,
O çok sevgili geçmişimi.

Yarın sabah erkenden
Geride bırakıp
O yitik yılları
Koyulacağım yola

Fransa’nın
Brötonya’dan Provans’a ulaşan
Yollarına vurup kendimi
İnsanlara yalvar yakar diyeceğim

İtaat etmeyi reddedin,
Aman sakın yapmayın
Savaşa gitmeyin;
Gitmeyi reddedin.

Eğer ille de
Dökülecekse bir kan,
Siz yüce bir öndersiniz Bay Başkan
Akıtıverin kendinizinkini.

Bir de varsa bir niyetiniz,
Peşime düşmek gibi.
Söyleyin polislerinize silahım yok;
Vurabilirler beni.

Mouloudji
(Solmaz Kamuran'ın çevirisiyle)

1 yorum:

Adsız dedi ki...

her türk asker doğar desem... seni ürkütmüş olurmuyum... şafak=70 :)) i.ç.

 
Site Meter