En son ne zaman sinemaya gittiğimi hatırlamayacak kadar uzun zaman geçti üstünden, hele ki bir türk filmini sinemada izlemeyeli epey olmuştu. Benim için türk sineması Fatih Akın ve Ferhan Özpetek'ten ibaretti ki onlarda ne kadar türk hissediyolarsa kendini. Geçen hafta gittiğim iki film bu fikrimi değiştirmeme sebep oldu. Çoğu sinema izleyicisinin hollywood ya da türkçe komedi versiyonu çekilmiş baş yapıt filmleri tercih ettiği bir ortamda, Bornova Bornova filmini izlerken salonda ben dahil sadece iki kişiyidik.
İlk çalışması "Made in Europa" filmini henüz izleyemediğim genç kuşak yönetmenlerden İnan Temelkuran'ın ikinci filmi Bornova Bornova sıradan insanların büyük hayaller arasında çırpınışı konu almış. Sıradan fakat herkesin kendinden birşeyler bulacağı senaryo ve diyalogların doğallığına, Öner Erkan'ın, Kadir Çermik'in ve Damla Sönmez'in harkulade oyunculuklarını katmışlar. Bol ödüllü İnan Temelkuran'ın yazıp yönettiği film Altın Portakal Film Festivalinden en iyi film ödülü ile döndü. Filmi de resmi internet sayfasındaki şu sözler çok güzel tarif etmiş;
"Film hayallerimizin iyice küçüldüğü, ruh sağlığımızı bozmadan yaşamanın zorlaştığı bir dönemde geçer. Sıradan hayatlar büyük umutlara dönüşmüştür."
İki Dil Bir Bavul, kimimizin gayet yakından takip ettiği kimimizin ise haberdar olmadığı gerçekleri konu almış. Ankara'nın doğusuna yabancı olanlar için komik hikayeler gibi gelsede her küçük oyuncunun canlardığı karakter trajikomik unsurlar taşıyor. Türk öğretmenin kürt köyündeki bir yılını konu alan film hakkında bir şeyler okumak isterseniz Radikal'de Yıldırım Türker'in "İki Dil Bir Bavul" başlıklı yazısına göz atabilirsiniz.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder