2 Şubat 2010 Salı

40 Fırın Ekmek


Haberi okuduğumda hiçte şaşırmadım hatta geç kalındığını bile düşünüyorum. Aydın Yılmaz yıllardan beri kendinden beklenen patlamayı bu senede gösteremeyince kendisini Eskişehirspor'da buldu. Bu gelişme de elbette takım içinde Elano, Keita, Arda, Caner, Dos Santos ve Kewell gibi isimlerin bulunması da etkili olmuştur.

Aydın Yılmaz hakkında konuşulanlar hemen hemen aynı konular üzerinde dönüyor uzun zamandır. Abdullah Avcı'nın kendisi hakkındaki görüşleri, Konyaspor'a attığı son dakika golü, Arda Turan'ın bile kendisinden daha yetenekli olduğunu sölemesi... Aydın Yılmaz Konyaspor'a attığı golden beri üstüne hiç bir şey koymadığı için hakkındaki özgeçmişe baktığımız bunlardan ibaret olduğunu görüyoruz. Yukarıda saydığım isimlerle aynı kadro içinde yer almasından dolayı kendisini şanslı hissedip bu durumu kendisi için avantaja çevirmeyi bir türlü beceremedi ne yazık ki.

Aydın Yılmaz'ın oyun içindeki vurdum durmazlığı, savrukluğu, dağınıklığı artık taraftar ve teknik heyet için çekilmez hale gelmesi belki de kredisinin bitmesine sebep oldu. Maç içindeki hırstan uzak bitse de gitsek ifadesi, forması için yeterince mücadele etmemesi tribünler tarafından da sahiplenmemesine yol açtı. Rijkaard'ın Emre Çolak'a bile bu kadroda şans verdiği bir ortamda Aydın kendi ipini kendi çekmiştir. Beşiktaş'taki Batuhan meselesine genel olarak benzettiğim bu hikaye, tek farkı Aydın'ın sorunsuz imajı, umarım önüzmüdeki yıllarda tekrar küllerinden doğar.

1 yorum:

hadizlow dedi ki...

Kimse GS takımına Aydın'a yeteri kadar şans vermediniz diyemez diye düşünüyorum. Ama hep akıllarda bir soru işareti kalacak; "acaba gerçekten çok büyük bir yetenekti de biz mi farketmedik" diye. Umarım Eskişehir'de aradığını bulur.

 
Site Meter