12 Haziran 2009 Cuma

O Zaman Ali Şen'de Başkan Olsun


Genelde genç aşıklar eski ilişkilerine karşı özlem duyarlar. Terk edilen veya terk eden sevgiliyi ararız hep bir sonraki ilişkide. Yeni bir maceraya yelken açsakta geride bıraktığımız hikayenin kahramanın hep limanda bizi bekleyeceğini düşünürüz.

Seçimlerden yenilenerek ve ders alarak çıkması beklenen Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe yönetiminin sıcağı sıcağına aldığı kararlar ve yapmak istedikleri sanki eski ilişkisinden kurtulamamış genç çocuğu anımsatıyor. Hiçbir şekilde artıları eksileri düşünülmeden, Avrupa şampiyonu olmuş hocayı getirme inadının işe yaramadığını görüp şimdi de eski sevgilinin kapısı tekrar çalınıyor. Daum tercihinin üstüne Tuncay Şanlı'yı ve Aurelio'yu transfer etme çabaları da bu düşüncemi pekiştiriyor.

Kongerede verilen üç senede üç şampiyonluk sözü için biçilmiş kaftan gibi Christoph Daum. Çok değil, iki sene öncesine kadar da bu rüyayı az kalsın gerçekleştiriyordu. Yanına da Aykut Kocaman'ı getirmek. Bu arada Aykut Kocaman'ı tebrik ederim. Ülkemizde nadir görülen, hep tek patron olmak isteyen "tecrübeli" ve "egosuz" hocaların aksine yardımcı pilot koltuğuna oturmayı kabul etmiştir. Kafamdaki tek soru ise yardımcı pilotluk yapmak için Daum doğru bir tercih olup olmamasıdır. Yönetimin bu hamlesi ise yolda lastik patlarsa bagajda yedek lastik bulundurmaya benzemektedir. İşler ters giderse hiç maceraya kalkışmadan camianın tepkisini çekmeden Aykut Kocaman'ı pilot koltuğuna oturtmayı düşünüyolar sanırım. Yine bu konuda da artılar ve eksilerin değerlendirildiğini sanmıyorum. Bence Aziz Yıldırım stratejisini yanlış bir zemine üzerine kurdu. Kongre de verilen sözün üç yıl içinde avrupa da tekrar çeyrek final veya yarı final olması gerekiyordu.

Aziz Yıldırım'ın çizdiği bu tablo bana hep mahallenin huysuz ve kabadayı çocuğunu anımsatıyor. Mahalledeki kendinden küçük çocuklara eski ilişkilerini ballandıra ballandıra anlatan, onlara nasıl davranmaları gerektiğini tavsiye eden bir karakter. Bu sefer mahallede bir şeylerin değişmiş olduğunu görmüyor ama. Geçmişte mahallenin güzel kızı için kendisiyle defalarca kapışmış olan yaşıt iki delikanlı bu sefer daha iddialılar. Beşiktaş, yönetimsizlik içinde istikrar yakalamayı hoca seçiminde sağlamış ve şampiyon olmuş bir kadroya sahip. Galatasaray ise dengesiz bir yönetimin aldigi bir ileri iki geri adım attıran kararlar ile doğru işler yapmak peşindedir. Aziz Yıldırm ve yönetimi henüz ayrıldığı mahallenin güzel kızıyla tekrar konuşmayı denediğinde bu sefer beklemediği bir şekilde suratının ortasına tokadı yiyebilir. Çünkü ne mahalle eskisi gibidir ne de güzel kız...

5 yorum:

CAA dedi ki...

Nedendir bilinmez 3 yılda 3 şampiyonluğu Eskilerde arıyor Aziz Yıldırım.
Aslında Türk Futbolunda eskiler pek fazla başarılı olamaz bunu Galatasaray ın UEFA kupasında kadrosund aolup sonra tekrar yuvalarına dönen oyuncularında, gene UEFA kupasını kazanan kadronun Antrenörü Fatih Terimin geri dönüşünde, Kalli nin dönüşünde, hatta ve hatta Adnan Sezginin bile dönüşünde bir Galatasaraylı olarak yakındna yaşadık.Bu tecrübelerde sabitken Eskiden bir hayır gelmeyceğni düşünüyorum.Aziz Yıldırımın burda yaptığı tek doğru iş Aykut Kocamandır. Aykut Kocamanın arkasında, Faruk Sürenin Fatih Terim zamanında durduğu gibi durmayı başarırlarsa, belki ozaman bir başarı gelebilir onun dışında, yuvasına dönen yıldızlarıyla, Eksi hocalarıyla başarı yakalayabileceklerine inanmıyorum.

Levent Karli dedi ki...

Bir dereden bir kere geçilir.

Adsız dedi ki...

Biraz olaya Daum tarafindan bakalim. Köln'de brüt olarak yaklasik 2 milyon Euro alan Daum'un eline Alman vergi sistemini hesaba katarsak 1,2 milyon euro net geciyordu. Su an alman medyasinda gecen rakamalara göre Fenerbahce'nin teklifi net 3,5 milyon euro. Neredeyse kazancini net olarak üce katlayacak. Sehri, takimi, camiayi tanimasi da diger artilar kendisi icin. Fenerbahce tercihinin bir baska nedeni ise Köln'ün 10 milyon euroluk Podolski transferiyle transfer bütcesini gelecek sezon icin coktan doldurmus olmasi. Bu seneyi Bundesliga'da 12. sirada bitiren Köln icin seneye cok fazla bir seyin degisecegini söylemek zor gözüküyor. Seneye yeniden kümede kalmaya ya da en iyi durumda orta siralara oynamalari muhtemel. Istanbul'da ise Daum transferleri kendisi yapamasa bile transferler icin daha yüksek rakamlarin konusuldugu bir gercek. Bu sebeplerden dolayi Daum'un gecmis tecrübesine ragmen tekrar Fenere gelmesi normal. Su siralar Daum'un Toni ile Hamit'i Türkiye'ye getirecegi de söyleniyor. Toni'nin gelme ihtimali olabilir. Sözlesmesi 2011 de bitecek olan Italyan futbolcu yilda 5,5 milyon euro kazaniyor. Olic ve Gomez transferlerinden sonra Bayern Florentina'ya ödededigi 11 milyonluk bonservis ücretine yakin bir rakamla yillik ücretini de düsünerek Toni'yi elden cikarmak isteyebilir. Hamit'i ise bilmiyorum. Bence paraya lafa bakmadan kesinlikle kariyeri acisindan Bayern'de kalmali. Su an icin Fenerin bonservisi ücreti olarak 7 milyon, yillik ise 3 milyon euro teklif ettigi söyleniyor. Konusulan rakamlar nasil Avrupa'da bir aralar Chelsea fiyati varsa su aralar da Fenerbahce fiyatinin olusmaya basladigini kanitliyor. Bu tarz politikalar bizi Avrupa futbolundan cok Katar ya da Japon futboluna yaklastiriyor. Bence Fenerin en büyük hamlesi ne Daum, ne de gelirse Toni, Hamit ya da bir baskasi olacak. Su ana kadar yaptiklari tek dogru Türk futboluna adini altin harflerle yazan karakteriyle hem bütün futbolculara hem de teknik adamlara örnek olan Aykut Kocaman'in sportif direktör olarak gelmesi. Umarim bir gün onu takimin basinda görmek nasip olur. Onur

Adsız dedi ki...

Türkiye de en başarılı başkan Faruk Süren, en istikrarlı başkan Süleyman Seba ve Fenerbahçe de en başarılı başkan kim ne derse desin Aziz Yıldırımdır. Devamlı tesisler projeler üretti. Diğer artıları, muhteşem bir stat, İyi para verilen her futbolcu satılır mantalitesi, Avrupa da takımın adından bahsettirmesi, ayrıca Fenerbahçe deki meşhur grupçuluğa son vermesi. Daum ise saçmadır, başka bir şey değildir. Yazık oldu.

Levent Karli dedi ki...

Bir de Aziz Yıldırım ın yapamadıklarını saymak gerek.

 
Site Meter